27 Mayıs 2008 Salı

Figo Gerçeği!

Son günlerde Türk basınında ortaya çıkan çeşitli dedikodular üzerine çok samimi dostum olan Figo'yu bizzat aradım ve muhitimde bir ocakbaşında ağırladım. İşte Portekizli efsane 7 numara Luis Figo'nun hiç bilinmeyen yönleri, Trabzonspor, Barcelona'dan Real Madrid'e gidişi ve dobra dobra bir çok açıklama..


Bu özel sohbetten önce çıkan haberi bir hatırlayalım.



Trabzonspor Figo'yu istemedi
Trabzonspor kulübüne, "2. 5 Milyon Euro'ya oynamaya hazırım" şeklinde faks geçen Portekizli yıldız futbolcu Luis Figo'nun yaşı nedeniyle transfer edilmediği ortaya çıktı. Genel Sayman Mahmut Aksu, günü kurtarmak yerine geleceğe yatırım yaptıklarını belirterek, "Figo'yu istesek, bu transfer hemen gerçekleşebilirdi" dedi.
FİGO'YA YAŞ ENGELİ
Gelecek sezon için kadrosunu genç ve gelecek vadeden futbolcular ile güçlendirmeye çalışan Trabzonspor'un, İnter Milan'la sözleşmesi bu yıl sona eren 36 yaşındaki Portekizli efsane futbolcu Luis Figo'yu yaşı nedeniyle transfer etmediği ortaya çıktı.
Dün akşam yerel bir televizyon kanalında yayınlanan spor programına katılan Trabzonspor Mali Saymanı Mahmut Aksu, sezonun sona ermesiyle birlikte Figo'nun menajerleri aracılığı ile kendilerine haber yolladığını belirterek, "Transfer çalışmalarına erken başladığımız için bir çok menajer bize futbolcu öneriyordu. Bir gün kulübe gelen faksta, Figo'nun menajerinin imzası
bulunuyordu. Menajeri, bonservisi elinde olan Figo'ya yıllık 4. 5 Milyon Euro
vermemiz halinde Trabzonspor'da oynayabileceğini söyledi. Biz de bu fiyatı çok yüksek bulduğumuz için '2. 5 Milyon Euro'ya oynarsa alalım' şeklinde cevap yazdık. Yaklaşık yarım saat sonra gelen cevap faksında, 'Ödeme şartlarını konuşalım' yazıyordu. Bunun üzerine hemen Başkan Sadri Şener ve Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu ile temaslarda bulunduk.
Ancak, transfer politikamızı genç ve gelecek vadeden futbolcular üzerine kurduğumuz için bu transfer gerçekleşmedi. Eğer geleceğe yatırım yapmak yerine günü kurtarmayı tercih etseydik, bu transfer gerçekleşebilirdi. Figo'ya Katar'dan da teklifler vardı ancak o Avrupa'ya daha yakın diye Türkiye'yi seçmiş olabilir" dedi. Bu arada 2000 yılında UEFA tarafından Avrupa'da yılın futbolcusu, 2001 yılında ise FIFA tarafından dünyada yılın futbolcusu seçilen Figo'nun kariyerinde İspanya şampiyonluğu ve İtalya şampiyonluğunun yanı sıra Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu, Süper Kupa ve Kıtalararası Şampiyonluk da bulunuyor.
Kaynak: DHA


İşte bu haber üstüne rakılarımızı tokuşturduk ve iki eski dost olarak sohbete başladık. Daha anlaşılabilir olduğu için size ses kayıdımız yerine kağıda dökümünü yazıyorum.


Öncelikle sıcağı sıcağına olduğu için haberden başlayalım. Bu işin aslı var mı?

Şimdi şöyle söyleyeyim. Ben zamanında çok büyük hatalar yaptım. Hayatımın takımı Barcelona'dan ayrıldım ve ezeli düşmanı Real Madrid'e utanmadan gittim. (Alkolün etkisiyle gözyaşları döküyor) Ben çok hain bir adamım, para için ruhumu sattım.

Yok abi öyle bir şey, iyisin sen ben bili..

Dur lafımı kesme, iyi miyi değilim ben. Gelelim şu transfer mevzusuna. Abi ben çocukluğmdan beri mavi tonlarıyla bordo tonlarına hastayım. Zaten Barça'ya bu yüzden aşığım. Ama abi üç kuruş para gözümü döndürdü. Renkleri sattım. Şimdi tekrar o renkleri üstüme geçirmek için neler vermezdim. Eski dostum Guardiola geçince Barça'nın başına umutlandım ve beni almasını, gerekirse hiç oynatmamasını ama o statta idmana bile çıkmanın bana yeteceğini söyledim. O da beni sever sağolsun, ancak kulübün buna izin vermesinin imkansız olduğunu söyledi. Haklılar tabi, benim gibi şerefsizi kim naapsın.. Ben de dayanamadım, dünya üzerinde bu renkleri taşıyan kulüp arayışına girdim abi. Ve kafamda üç kulüp belirledim. Aston Villa, West Ham United ve Trabzonspor. Üçüne de faks çektim, Aston Villa inanmadı bu devirde faksı kim çeker keklemeyin dedi, West Ham'da da mevzu çıkmış taraftarlar kulübün faks makinesini kırmış meşgul çaldı bir türlü düşmedi, ancak Trabzon'a ulaştı ve acayip bir ilgiyle cevap verdiler.

Ancak haberde yaş yüzünden olmadığını söylüyorlar

Abi yaş bahane anlatıyorum işte. Ben de hemen gizlice Trabzon'a geldim. Senin haberin vardı biliyorsun. Başkanla konuştuk, gurur duyacağını filan belirtti, Umut Bulut da 10 numarayı veririm n'olcak dedi, tam imzayı atacakken bunlara bir haber geldi, benim diğer kulüplere de faks çektiğim ortaya çıktı. Bunlar bir dellendi çözemedim, nedir yani dedim bir tek siz mi varsınız, sen misin bunu diyen. Beni dövmekten beter ettiler, tekme tokat attılar. Sonra seni aradım işte burdayım.

Demek Trabzon başka kimseye gitmeden direk gelmeni bekliyordu

Öyle abi heralde. Neden anlamadım. Sonra televizyonda açıklamalar filan hoş değil. Neticede bizdeki de renk aşkı, içimizden gelmiş, Trabzon'da hedefleri olan bir kulüp ama olmadı ne yapalım.

Peki bu gelişmelerden sonra başka bir takım aradın mı?

Aramaz olur muyum. Hazır ordayken birine sordum bu civarda başka nerelerin takımı bordo mavi diye, Zonguldakspor dediler hemen gittim oraya. Oradaki adamlar bana inanmadı abi, sen Figo'ya benziyosun diye sana para mı vereceğiz dediler. Figo'nun Zonguldak'ta ne işi var lan dediler. Oradaki yaşlı teyze de tokat attı bana. Benim kafam attı abi ben gelemem böyle şeylere.

Sana inanmıyorlar demek. Ünlü olmak zor tabi..

Abi inanır mısın annem demişti ünlü olma başına bela olur diye, oldu valla. Ünlü olmasam üstümde bordo mavi forma, Zonguldak için savaşacaktım. Kısmet değilmiş.


Bu açıklamalardan sonra bir süre sadece kendini rakıya adayan Figo'nun kurduğu cümleleri ben anlayamadım henüz. Çalışmalarım devam ediyor anladıkça açıklamaya devam edeceğim. Bombatransfer'i takip edin.

1 yorum:

Nazmi Hasdemir dedi ki...

taş yerinde ağırdır. para bulunur ama takım bulunmaz.büyük futbolcular hangı takımla büyük olmuşsa o takımda kalacaklar. gerekirse top toplayacaklar ama en büyük rakıbıne asla gıtmeyecekler. Beter ol fıgo. Beter ol Tümer. Misal han şukur bu yıl fenerde oynasa ne olacak. aynı fıgo olacak. sürünecek.

28 Mayıs 2008 00:14