Tolga Seyhan Dosyası -2-
Tolga ile uzun süreli bir dostluğum vardır. Kendisi beni ağabeyi olarak görür ve bir dediğimi iki etmez. Yeteneği ve hırsı ile ön plana çıkan yıldız futbolcuyla Pazar günü Boğaz'da simit-ekmek yemek üzere sözleştik ve Tolga ile oldukça keyifli bir sohbete başladık.
Ukrayna'da günlerin nasıl geçiyordu?
Bildiğin gibi ağabey, ben gece hayatı olmayan bir insanım. Genelde Türkiye Liglerini takip ediyor ve kız arkadaşımı yemeğe çıkartıyordum. Elbette antremanları da hiç aksatmıyordum.
Bir türlü forma şansı bulamamanı neye bağlıyorsun?
Şanssızlık. Takıma transfer olduğumda, benim pozisyonum için büyük bir rekabet olduğunu gördüm ve Lucescu'nun beni forvet hattında görevlendirmek istediğini belirtti. Benim oynayacağım pozisyon belli, bu yüzden de kesinlikle taviz vermedim ve yedek bekledim.
Benim bildiğim Tolga kesinlikle yedek kalmayı kabul edemez...
Ağabey orada sahipsizdim. Takımda hiçbir arkadaşım yoktu ve mutsuzdum. Bu yüzden hocamız bana görev vermemiş olabilir. Fakat ben her gün geri dönecekmiş gibi hazırlığımı yapıyordum.
Daha sonra olaylı bir Galatasaray macerası...
Galatasaray'da 5 maçta forma giydim ve kendime geldiğimi hissettim. Takım olarak müthiş bir uyum içerisindeydik. Oradaki atmosferi kesinlikle unutamam.
Sana 5 sezon daha kiralık oynaman için Galatasaray'dan teklif gelmişti. Bu teklifi neden kabul etmedin?
(Tolga burada simidinden bir parça alıyor ve bir süre boğazı seyrediyor.) Galatasaray çok büyük bir camia. Elbette çok büyük keyif aldım ve müthiş arkadaşlıklar kurdum. Fakat bir maç bana tribünden küfür edildi. Ben bunu içime sindiremedim. Elbette bunu tüm Galatasaray taraftarına mal etmemek gerekir, fakat bize böyle küfür edilmesi çok yanlış. Ben o maçta belli etmemeye çalıştım, ama moralim çok bozuldu ve dönmeyi kafaya koydum. Sonuç olarak biz ekmeğimizi futboldan kazanıyoruz.
Sürekli Gerets ile bir sorunun olduğu basına yansımıştı?
Gerets çok iyi bir hocaydı fakat kadro kurmak konusunda yetersizdi. Beklediğimden az forma şansı buldum Galatasaray'da. Çoğu arkadaşım benim forma giyemememi şaşkınlıkla karşılıyordu, hatta Hakan Şükür ağabey bunun için hocayla konuşmaya gitmişti. Ama kendisiyle bir sorunum yoktu. Ben ne zaman görev verilirse takım için savaşan bir oyuncuyum.
Daha sonra Trabzon'a geri döndün...
Trabzon'da çok mutluyum ve Milli Takım'a kadar yükseldim. Ben nazara inanan bir insanım ağabey, o yüzden bu konuda fazla konuşmak istemiyorum. Tek diyebileceğim, Tolga'yı asıl şimdi izlemeye başlayacak futbolseverler.
Pekala, çok önemli maçlara çıktın gerek yurt içinde gerek yurt dışında. Unutamadığın bir maç var mı?
Yok.
Rusya'da oynanan Şampiyonlar Ligi finalini izlemeye gittin. Bize maçı yorumlayabilir misin?
Rusya futbolda yükselen bir değer ve birkaç sene içinde çok büyük başarılar kazanacaklarına inanıyorum.
Hayranlarına bir mesajın var mı?
EURO2008'de çok başarılı olacağımıza inanıyorum. Fatik Hoca ile birlikte kupayı almak için mücadele edeceğiz. 7'den 70'e tüm Türkiye'nin bize destek olması bize gurur veriyor.
Bu keyifli sohbetin ardından teknemizi sahile yanaştırdık ve Tolga'yı Milli Takım kampına yolcu ettim. Böyle yeteneklerin olması, Türk futbolu için artı değerdir fakat 3 büyük kulübümüz bu yetenekleri kullanmayı şimdilik beceremiyor.
2 yorum:
üç beş sarhoş kendini bilmez yüzünden böyle bir yıldızı kaçırmışız. ayıp!
27 Mayıs 2008 16:40bu adam hakkaten mıllı takımda varmı yahu
27 Mayıs 2008 19:48Yorum Gönder